11 Mayıs 2012 Cuma

Kaş Sokaklarından...

 

23 Nisan tarihini fırsat bilip Kaş'ta üç günlük bir tatil yaptım. Kaş sokaklarında çektiğim karelerle tekrar karşınızdayım.









Antalya'dan Kaş'a gitmek için önümde iki alternatif vardı. Birincisi Korkuteli üzerinden km olarak daha kısa olan yayla yolu , diğeri Kumluca-Demre sahil şeridini takip ederek giden virajlı ama manzaralı sahil yolu... Korkuteli üzerinden gidersem kendimi tatile çıkmış gibi hissedemeyecek
olduğumu bildiğimden olsa gerek uzun ama manzara açısından insanı büyüleyen sahil yolunu tercih ettim. İş çıkışı bir önceki kşamdan hazırladığımız arabamıza binerek yola çıktığımızda saat 17:00 yi gösteriyordu. Bizim gibi üç günlük tatili fırsat bilen herkes güneye mi gelmişti ne , şehiriçi trafiği herzamankinden daha yoğundu. Allahtan Kumluca'dan sonra deniz ve batmakta olan güneşin muhteşem birlikteliği bize yaşadığımızı ve artık tatilde olduğumuzu hatırlattı. Yolculuğun devamı, yeni yerler görmenin heyacanı ve bizi bekleyen güzel fotoğrafları çekebilmenin umudu ile çabucak geçiverdi.



Demre - Antalya arasında görülmeye değer küçük kumsallar var. Masmavi denizi ve altın renkli kumsallarıyla yol boyunca sizi çağıran birçok koyun yanından geçip giderken, durup iki dakika bile olsa bu muhteşem manzarayı seyretmeden ve tabi fotoğraf çekmeden yapamıyorsunuz.






Nihayet akşam 20:30 gibi Kaş'ta kalacağımız otelimize ulaşmıştık. Artık tatilin ve Kaş'ın keyfini çıkarmanın zamanı gelmişti.

Çukurbağ Yarımadasında yer alan Aquapark oteli mütevazi, temiz odalarının yanısıra muhteşem manzarası ile Kaş'ta konaklama açısından iyi bir alternatif. Klasik otel binalarının aksine 30 dönüm bir arazi içine yayılmış bağımsız bloklardan oluşan bir yapısı var. Eşim de benim gibi otelci olduğu için zaman zaman gittiğimiz tesislerin eksiklikleri ve hizmet kusurları ister istemez gözümüze batıyor. Bir nevi mesleki deformasyon. Bu sefer otelci gözüyle değil, dalış ve gezmeye giden bir turistin beklentileri ile bakmaya çalıştık tesise. Lezzetli yemekler,temiz çarşaflar ve güleryüzlü, misafirperver çalışanlar daha ne olsun...






Sabah kahvaltımızı bu manzara eşliğinde açık havada yapmak muhteşemdi. İki haftadır uyguladığım rejim programım mecburen rafa kalkmıştı.



Kaş'ta konaklama için temiz küçük aile pansiyonlarından  lüks butik otellere kadar birçok alternatif mevcut. Yaz aylarında yatak kapasitesinin tamamı neredeyse dalış turizmi için gelen yerli yabancı turistler tarafından aylar öncesinden doldurulduğu için rezervasyon yaptırmadan gitmemenizi tavsiye ederim.


















Kaş sokaklarında dolaştığınızda, otantik dükkanlar ve fotoğraf açısından çok keyifli örnekler yakalama şansınız olacaktır.Sıcak kanlı esnaf, elinizde makinanızla sizi gördüğünde önce gazeteci sanıp çekingen davrasa da biraz sohbet ettikten sonra hemen çay ikramında bulunuyorlar. Birçoğu tadilat görmüş eski Kaş evlerinden bozma dükkanlarda turistik eşya anlamında heryerde rastlanılan ürünler yanısıra çok farklı el işçiliği ürünler de bulmanız mümkün. 












Kaş sokaklarında hiç birşey sıradan değil.Renkler ve mimari işçilik adına çok değişik örneklerle karşılaşmanız mümkün. Çivit mavisi bir kapının önünde seramik ve camdan yapılmış balık figürleriyle Kerasus adlı dükkan da bunlardan birisi.

Oğlumun kıyafeti ile de güzel bir bütünlük oluşturdu doğrusu.





Kaş sokaklarında gezerken çocukluk arkadaşım Mine ve onun şirin, güzeller güzeli kızı Simirna ile karşılaşmak gezinin en büyük sürpriziydi. İlk defa keşfettiğim bir yerde karşıma çocukluk yıllarımdan eski bir dostun çıkıvermesi ne güzel bir tesadüftü. Mine ve eski bir rehber olan eşi şehir hayatının koşturmacasından sıkılıp Kaş'a yerleşmişler, aslında şehirde yaşamaktan yorulan birçok kişinin hayalini kurdukları bir hayata yelken açıp kendi işlerini yapmaya karar vermişler.Şimdi çok keyifli, çok farklı %100 pamuklu kıyafetlerin satıldığı Minelli adında bir butik işletmekteler ve Kaş'ın o dingin coğrafyasında kızları Simirna'yı huzur içinde büyütmenin tadını çıkartıyorlar.




















Rengarenk sandalyeleriyle limandaki bu cafe günün ilerleyen saatlerinde gelecek misafirlerine hazırlanıyor.








BUSY BEES : Bu ismi aklınızda tutun...Yıllar önce Kaş'a yerleşen dört Amerikalı bayan, yardıma ihtiyacı olan çocuklar için gönüllerini ve tüm enerjilerini ortaya koyarak gençlere taş çıkaracak işlere imza atıyorlar. Şimdiye kadar dializ makinası,tekerlekli sandalye, eğitim gereçleri ve bir sürü şey yapmışlar Kaş için.Hepsi gazete kupürlerinde belgeli. Elime alıp incelediğim doyada yaptıkları işlerle ilgili bir çok belge ve gazete kupürü var.Kaş'ta yaşayan herkes onları benimsemiş ve onlar artık bizden biri gibi olmuşlar.

23 Nisan dolayısı ile düzenlenen kermeste kıyafetten ev eşyasına,ev yapımı muhteşem keklerden reçellere kadar pek çok lezzetli ürünü bu amaç uğruna satıyorlardı.Yıllardır yaptıkları işleri taktir eden Kaş halkı da standı bir saniye boş bırakmadan onlara destek oluyorlardı. Takdir etmemek mümkün değil. Bir sonraki sefere onları evlerinde ziyaret etmek için sözleştik ve bu güzel insanlarla vedalaşarak Kaş sokaklarındaki gezimize son verdik.









Kaş'a yapmış olduğum kısa geziden aklımda kalanlar kısaca bunlardı. Tekrar gitmeyi arzu ettiğim bir yer olarak hafızamda kaldı Kaş. Mutlaka gidilmeli ve görülmeli...

3 yorum:

  1. renkler harika,kaş a gidip fotograf çekesim geldi .ellerinize sağlık..

    YanıtlaSil
  2. Arkadaşım ellerine sağlık çok güzel olmuş... Yine görüşmek üzere...

    YanıtlaSil